Altınova Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yıldönümünde yayımladığı mesajda, deprem gerçeğinin asla unutulmaması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin birinci derece deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan Oral, yaşanan felaketlerden ders alınması çağrısında bulundu.
Altınova Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yıldönümünde yayımladığı mesajda, deprem gerçeğinin asla unutulmaması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin birinci derece deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan Oral, yaşanan felaketlerden ders alınması çağrısında bulundu.
17 Ağustos Marmara Depremi ve 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremleri hatırlatan Dr. Metin Oral, bu büyük felaketlerin Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunun açık birer göstergesi olduğunu söyledi.
“Binlerce insanımız bu depremlerde yaşamını yitirdi, on binlercesi yaralandı, yüzbinlerce yapı yerle bir oldu. Bunlar bize gösteriyor ki deprem, ülkemizin en büyük ve kaçınılmaz gerçeklerinden biridir. Bu gerçeği unutmamalı, her günümüzü buna göre planlamalıyız.”
Dr. Metin Oral, afet bilincinin toplumun her kesimine kazandırılması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Depremler, sadece can kaybına değil aynı zamanda ekonomik, sosyal ve psikolojik yıkımlara da neden oluyor. Bu yüzden toplum olarak afet bilincine sahip olmalı, eğitimden kentsel planlamaya kadar her alanda bu gerçekle hareket etmeliyiz. 17 Ağustos bize sadece acıyı değil, aynı zamanda dayanışmayı, farkındalığı ve hazırlıklı olmanın önemini de gösterdi.”
Metin Oral, depremlerde asıl ölüm nedeninin deprem değil, mühendislik kurallarına aykırı ve denetimsiz şekilde inşa edilmiş binalar olduğunu vurguladı:
“17 Ağustos’ta da, Kahramanmaraş depremlerinde de en büyük yıkımı binaların çökmesiyle yaşadık. Depremin kendisi değil, sağlam yapılmamış binalar insanları öldürüyor. Bu nedenle yapı denetim süreçleri, zemin etütleri ve mühendislik hesaplamaları asla göz ardı edilmemeli. Yerel yönetimler ve devlet kurumları bu konuda azami hassasiyet göstermeli.”
Doğal afetlerin sadece meydana geldikten sonra değil, öncesinde alınacak tedbirlerle de yönetilmesi gerektiğini söyleyen Oral, şunları kaydetti:
“Deprem anında ne yapılacağını bilmek, arama-kurtarma ekiplerinin koordinasyonu, afet öncesi hazırlıklar ve halkın eğitimi büyük önem taşıyor. Acil durum toplanma alanları, tatbikatlar ve bilinçlendirme çalışmaları yaygınlaştırılmalı. Deprem sonrası müdahale kadar, önleyici çalışmalar da can kaybını ve yıkımı azaltır.”
Oral, 17 Ağustos tarihinin sadece bir anma günü değil, aynı zamanda gelecek adına bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtti. Sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Depremler karşısında çaresiz değiliz. Bilimsel veriler ışığında doğru adımlar atarsak, can kayıplarını en aza indirebiliriz. Bugün, geçmişten ders çıkarıp geleceği planlama zamanıdır. 17 Ağustos bu yüzden bir yas değil; bilinçlenme, dayanışma ve tedbir zamanı olmalıdır.”