Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde, yaklaşık 2,5 yıl süren bir ilişkinin ardından ayrıldığı eski erkek arkadaşı tarafından sokak ortasında darbedilen ilçede eczacılık yapan bir firmanın kızı 28 yaşındaki Damla Yağmur Erciyeş, yaşadığı dehşeti anlattı. Olayın bir aracın kamerası tarafından saniye saniye kaydedilmesi, saldırının şiddetini gözler önüne serdi. Öte yandan şiddet uygulayan erkeğinde İlçede esnaf olan A.Y. olduğu öğrenildi.
Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde, yaklaşık 2,5 yıl süren bir ilişkinin ardından ayrıldığı eski erkek arkadaşı tarafından sokak ortasında darbedilen ilçede eczacılık yapan bir firmanın kızı 28 yaşındaki Damla Yağmur Erciyeş, yaşadığı dehşeti anlattı. Olayın bir aracın kamerası tarafından saniye saniye kaydedilmesi, saldırının şiddetini gözler önüne serdi. Öte yandan şiddet uygulayan erkeğinde İlçede esnaf olan A.Y. olduğu öğrenildi.
12 Eylül akşamı meydana gelen olayda, Damla Yağmur Erciyeş ile eski erkek arkadaşı A.Y. arasında bir tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede yerini şiddete bıraktı. A.Y., Erciyeş’i darbederek yerde sürükledi. O anlar, çevreden geçen bir aracın araç içi kamerasına yansıdı.
Saldırıya uğrayan genç kadın, yaşadığı travmayı şu sözlerle dile getirdi:
“O gece arabayı üzerime sürdü. Kenara geçip beni bekledi. Arabadan inince bana hakaret etti. Arkamı döndüm, o sırada beni darbetmeye başladı. Boğazımı sıktı, bırakması için yalvardım. Öldüresiye dayak yedim.”
Saldırının ardından vücudunda birçok morluk oluştuğunu belirten Erciyeş, fiziksel yaraların yanı sıra psikolojik olarak da büyük bir yıkım yaşadığını ifade etti:
“Günlerce boğazımdaki ağrı nedeniyle yutkunamadım. O gece yaşadıklarım rüyalarıma giriyor. 3 gün boyunca uyuyamadım, uykudan sıçrayarak kalkıyorum.”
Erciyeş, olaydan sonra darp raporu aldığını, şikâyette bulunduğunu ve şimdilik İzmir’e taşındığını belirtti. Ancak geçici olarak orada bulunduğunu ve mecburen tekrar Karamürsel’e dönmek zorunda kalacağını da ekledi.
Saldırının ardından A.Y.’nin, Damla’nın bir akrabasına gönderdiği mesaj ise şiddetin boyutunu ve failin pişmanlık duymayan tavrını ortaya koydu. Erciyeş, yaşananları şöyle anlattı:
“Kuzenime ‘Ablanızı yere serdim, gidin yerden toplayın’ demiş. Bunu da bir başarıymış gibi anlatmış. Duyunca beynimden vurulmuşa döndüm.”
Olayın ardından, saldırganın aracına zarar verildiği iddiasıyla Erciyeş’in babasına mesaj gönderdiği ortaya çıktı. Mesajda şu ifadeler yer aldı: “Arabamda 60-70 bin liralık hasar kaydı var, kızınızı mahkemeye vereceğim.” Erciyeş ise bu iddiaya şu sözlerle yanıt verdi: “Yanından geçerken arabasına dokunmuş olabilirim. Benim aracımda hiçbir hasar yok. Onunkinde belki küçük bir çizik olabilir. Bu da zaten onun suçu.”
Erciyeş, saldırgan hakkında mahkeme kararıyla uzaklaştırma verildiğini ancak bu kararların ne kadar etkili olacağı konusunda endişeleri olduğunu söyledi:
“Evet, uzaklaştırma kararı çıktı ama bu kararlar gerçekten işe yarıyor mu? Yaklaşmak isteyen, her türlü yaklaşır. Ben korkuyorum ama çalışmak zorundayım.”
Bu sözler, kadına yönelik şiddet vakalarında yasal önlemlerin yeterliliğinin tekrar tartışılmasına neden oldu.
Damla Yağmur Erciyeş, yaşadığı şiddet sonrası hem fiziksel hem de sosyal açıdan büyük baskı altında olduğunu vurguladı:
“Her yerim morluk içinde. Kime ne açıklama yapacağımı şaşırdım. İnsanların bakışları, soruları… Zaten darbedildim, şimdi bir de göz hapsindeyim gibi hissediyorum.”
Erciyeş, sağlıklı bir ilişkilerinin hiçbir zaman olmadığını, ayrılma sürecinde saldırganın davranışlarının daha da değiştiğini belirtti.
Damla Yağmur Erciyeş’in yaşadıkları, sadece bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda toplumun her kesimini ilgilendiren kadına yönelik şiddetle mücadele sorumluluğunun bir parçası.
“Korkuyorum ama çalışmak zorundayım. Hayata tutunmaya çalışıyorum.” Erciyeş’in bu sözleri, Türkiye’de benzer travmaları yaşayan birçok kadının sessiz çığlığını yansıtıyor.