BANA GÖRE LİGİMİZİN GERÇEĞİ !

Yayınlama: 11.08.2022
A+
A-
Herkesin bildiği gibi Fenerbahçe’liyim , ve bu durum ben ölene kadar sürecek .
Ali Koç başkanlığa aday olduğu zaman inanamayacak kadar sevinmiştim.
Çünkü yıllardır yönetimlerde görev almıştı. Yani idari anlamda tecrübeli idi. Artı olarak üst düzey bir eğitimi vardı. Çağdaş bir görüşe sahipti. Ve dünya klasmanına girecek kadar da maddi gücü vardı.
Hiç unutmam bir dostum (ki Koç’u yakından tanıyan bir isimdi) “İstese, kurallar imkan verse , sizin tüm borçlarınızı bir sefer de öder ve bundan da maddi olarak zerre kadar etkilenmez” demişti.
Seçildiğinde kendimi Real Madrid taraftarı gibi görmeye başlamıştım . Böyle bir özgüven gelmişti bana .
Ancak aradan dört koca sezon geçti ve ben artık bu sezon ve gelecek sezonlardan endişeliyim.
Çünkü bizdeki yönetim tam bir Ali KOÇ’un diktasal yönetimine sahibiz.
Benim için 2022-23 sezonu şampiyonluk mücadelesi Galatasaray ve Trabzonspor arasında geçer. Fenerbahçe ise , ganyan tabiri ile ancak SÜRPRİZ olur bu yarışta .
Çünkü sayın ALİ KOÇ dört yıldır TEK ADAM rejimi uyguluyor . Üstelik bunu futbol alt yapısına dayanarak değil , tribün kafası ile uyguluyor maalesef.
Bakın hep kendi kararlarına güveniyor ve inanıyor . Ve dört yıldır da çuvalladığının farkında değil .
Önce dedi ki :” Siz benim beynimden geçenleri ve hayallerimi an itibarı ile bilemezsiniz !” Breh..Breh..Brehh ! Dört yıldır gördük hayallerini ve beyninden geçenleri . Bence beyni , yeni açılan Çanakkale Köprüsü gibi . İçinden geçen yok . Ve aynı bu köprü gibi görmediğimiz beyin için para ödüyoruz taraftar olarak !
Örneğin hep kendi karar verdi ve uyguladı. Holding tecrübesi olmasına rağmen , ekip çalışmasına inanmadı.
Önce COMOLLİ diye tutturdu…İnandık ve sonunda yıkıldık . Comolli akabinde COCU tercihi ile resmen madara olduk . Devamında da değişmedi. Ya tribün etkisi altında kalarak , ya da “ Tamam bu sefer “ düşüncesi ile ne hoca konusunda ne de kadro mühendisliği konusunda başarıyı yakalayamadı. Yakalaması da bu kafa ile imkansızdı zaten .
Bakın bu seneye mesela .
Önce Kartal – Löw hayaline kapıldı . Üstelik Kartal’ın defalarca “Ben ikinci adam olmam” açıklamalarına rağmen ! Artı medya , Löw’ün milli takım hocası olduğunu , oysa takım organizasyonun başka kriter üzerine olduğunu defalarca yazmasına rağmen.
Neyse elinde alternatif olarak bizim jenerasyondan Jesus vardı . Gitti ona yapıştı . Ve getirdi.
Doğrusunu yaparak kulübün profesyonel futbol takımının mühendisliğinin tüm anahtarlarını Jesus’a bıraktı .
Ama sanırım , Comolli’de yaptığı gibi Jesus’a da takımın genlerini , ananelerini , toplumda ki yerini , taraftar durumunu , medya baskısını anlatmadı.
Vitor Pereira’dan beri takımın yaşadığı evreleri , İsmail Kartal etkisini ve sonucunu da anlatmadı sanırım. Hele hele rakipleri , yerli hocaları falan hiç anlatmadı .
Ki , Jesus’da “ Türkiye zaten Avrupa ile Orta Doğu arasında kalmış bir Müslüman ülke . Burada kapışan sadece dört takım var . Alt lig zaten sıfırdır. Ben burada ne yaparsam zaten başarılı hoca olurum dedi. Ve Ümraniye’ye tosladı !
Valerian Esmail bile üçlü inadından vazgeçip dörtlüye dönmüşken….
Okan Buruk haddini bilip , eksikleri tam tespit etmişken…..
Trabzon bırak kadrodan eksilmesini , üstüne doğru takviyeleri yapmışken….
Belözoğlu’nu , Çağdaş Atan’ı , İlhan Palut’u , Nuri Şahin’i bile bahse girerim hesaba katmadı . Çünkü o kadar VIP hale getirildi ki , adamın egosu tavan yaptı .
O kadar fütursuzlaştı ki , SADECE PORTEKİZCE bildiği için , nerede Brezilya’lı , Portekiz’li varsa takıma doldurdu ….Üstelik bu kadar uluslararası bir hocanın sadece PORTEKİZCE bilmesi de kimseye tuhaf gelmedi.
Mesut Özil – Ozan Tufan konusunda yönetime yalakalık yaptı.
Yalakalıkta o kadar ileri gitti ki , sırf Show olsun diye Ali Koç’un dümen suyuna girip Arda Güler’e 10 numaralı formanın gösteri ile verilmesine bile iştirak etti.
Üstelik o formada henüz Alex’in teri bile kurumamışken !
Arda daha çocuk… Daha , hem kas yapısı , vücut yapısı henüz gelişmemişken hem de.Çocuk heniz daha ERGEN iken !
Tek adam stratejisine mahkum edilen Fenerbahçe’nin rakiplerine bakalım şimdi de.
Galatasaray mesela. Dursun Özbek başkanlığa seçildi. Hemen iki üst akıl ataması yaptı .Erdem Timur ve Cem Ergül. Yanlarına bir de futbol oynamış Ayhan Akman’ı da kattı . Son iki transferde bu yetkili atanmışlar kapris yapmadan üstüne bir Arda Turan’ı kattılar. Ve takım mühendisliğini görüyorsunuz sonuçta .
Mesela Beşiktaş .
Çebi başkan seçildi. Ben başkanım , takım mühendisliğinden anlamam dedi. Ceyhun Kazancıoğlu’nu takımın başına getirdi.
Bizimki Löw mü , yoksa Jesus’mu ikilemindeyken , VAlerian Esmail gibi bir üçlü savunmacıyı takımın başına getiriverdiler. Çünkü zaten lig ve kupa gitmişti. Bari takımı ve ülkenin futbol iklimini tanısın diye. Buna rağmen bu isimsiz hoca , bizim Pereira’nın hatasına düşmedi ve hemen dümeni dörtlüye çeviriverdi. Çünkü baktı ve gördü ki lig de deli takım fazla , rezil olmayayım bari dedi.
Trabzon’u anlatmaya gerek yok .
Şimdi sonuca geleyim biraz.
Jesus bu ligi ve futbol iklimini tanıyana kadar , rakiplerin gücünü görene kadar , deyim yerinde ise atı alan Üsküdar’ı geçer. Bir sezonda da bizim ligin ,o kadar zayıf bir lig olmadığını anlamasını beklemiyorum zaten .
Bana göre bir tahminde bulunayım sizlere . Benim Şampiyon adaylarım iki tane : Trabzonspor ve Galatasaray . Beşiktaş’a pek şans vermiyorum maalesef.
Artı olarak bu hafta tüm lig maçlarını seyrettim . Adanademirspor , Başakşehir , Konyaspor, Antalyaspor ve Alanyaspor’a dikkat derim.
Bizim Fenerbahçe bu hengameden nasıl çıkacak bende merak ediyorum.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.