BTP GENEL BAŞKANI HÜSEYİN BAŞ YALOVA’DA

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, toplantıda bazı açıklamalarda bulundu. Baş, “Çok kritik bir dönemeçteyiz. Dolayısıyla bütün isteklerimizi, bütün taleplerimizi, bütün beklentilerimizi bir şekilde erteleyip, öteleyip, vatanla, milletle devletle ilgilenmenin vakti. Türkiye öyle bir sarmalın içine alınmış ki, adeta bölünmeyle karşı karşıyayız” diyerek şöyle konuştu.

“2010 yılında Türkiye’de bir anayasa referandumu yapıldı. Bu referandumla birlikte Türkiye’de hukuku, yargıyı iktidarın eline teslime ettiler. Akabinde 2017 yılında Türkiye’de bir referandum yapıldı ve Türkiye’nin yönetim biçimini, yönetim sistemini tek bir adama emanet ettiler ve Türkiye’deki adaleti, eşitliği, paylaşımcılığı, kardeşliği tamamen Avrupa’dan kaldıran bu anayasal süreçlerden sonra şimdi görüyoruz ki yeni bir anayasa değişikliği söyleniyor.”

Türkiye’deki sorunun anayasanın siyasete uymadığını belirten Baş, sözlerini şu cümleler ile tamamladı: “Ben Türkiye şu ana kadar 1982 anayasasını, rahmetli babamın tabiriyle ‘delik deşik ettiğimiz’ anayasanın nesini beğenmiyorsunuz da anayasayı değiştiriyorsunuz diye sorduğumuzda bunun karşısında mantıklı bir cevap verebilen hiç kimse yok. Ben bir hukukçu olarak anayasa kitapçığını başından sonuna kadar okudum. Türkiye’de anayasa maddeleriyle ilgili hiçbir sorun yok. Anayasa maddelerimiz özgürlükçü ve adil devletimizin ve vatandaşlarımızın çıkarlarını tek tek kaleme almış bir anayasa. Türkiye’deki sorun anayasaya siyasetin uymaması. Ülkemizdeki sorun, anayasa maddeleri değil; bu maddelere siyasetin, hükümetin, iktidarın uymaması. Dolayısıyla biz Yalova’dan bir çağrı yapıyoruz bütün siyasilere. Anayasaya gelin, anayasanın limanına gelin, anayasayı hazmedin. Bakın ülkenin hiçbir sorunu kalmayacak. Bir ülke yeni anayasa yapamaz mı? Yapabilir. Bir ülkenin anayasası değişmez mi? Değişebilir. Bunu kutsal metinlerle karıştırmayın. Bu insan yapımı bir şey. Bu anayasayı da biz yaptık; yenisini de yapabiliriz. Ancak yeni bir anayasa yapmaktaki maksadınız ne? Sorguladığımız durum bu.”