DEVLET ADAMI YAŞAR OKUYAN

Yayınlama: 26.12.2023
A+
A-
İcradan emekli Ömer ile JETONLAR komedi ikilisi olarak Yalova’da sahne alıyoruz…
70’lerin başı gibi…
Vakit yeni gece olmuş… Sıcak bir yaz akşamı…
Akasyapark’a girmek üzereyiz. Programımız var.
Arnavut dondurmacının önü…
Bir çınar ağacı cadde aydınlatmasını gölgelemiş…
Ömer’de bende henüz tıfılız…
“Şen ola düğün, şen ola” türküsünü değiştirip Demirel ,Ecevit , Türkeş, Erbakan’a uyarlayıp hiciv yapıyoruz. . 80’e daha çok var ama , ortam gergin.. Darbenin ayak izleri görünüyor gibi bir dönem..
Benim elimde davul , Ömer’in elinde trompet . Tam gazinoya gireceğiz ; ışığı gölgeleyen ağacın arkasından devasa bir şey çıkıp önümüzü kesti !
Durakaldık !
O devasa şeyden bir ses çıktı.. Daha doğrusu o bir ses değildi.. Sanki gök gürültüsü idi !
“ Siz Alpaslan Türkeş beyefendi ile alay mı ediyorsunuz ?”
Ömer’le ikimiz altımıza yaptık yapacağız….
Kısa ve öz kem-küm diyerek savuşturmaya çalışırken , bu sefer şimşekler çakar gibi bir takviye ile yine gürledi : “ Kırarım bacaklarınızı !”
O gece , bu olaydan sonra sahne alıp milleti nasıl güldürdük hatırlamıyorum…
“ Şen ola düğün , şen ola”yı söyledik mi onu hiç hatırlamıyorum..
Şimdi anlıyorum ki o on dakika 72 yıllık hayatımdan silinip gitmiş….
Otuz binlik Yalova’da muhakkak ki tanıyorduk da; hiç yakından muhatap olmamıştık o zamana kadar..
Ben o tıfıl halimle CHP Yalova İlçe gençlik kollarındaydım..
O ise Milliyetçi Hareketin militan gençliğinin ülke çapında temsilcisi olmuştu…
CHP’de Deniz Baykal nasıl hırçındı bilirsiniz. Ama YAŞAR OKUYAN’ın hırçın siyasi yapısı yanında rahmetli Baykal’ın ki Kül Kedisi masalı gibi kalıyordu….
Dayısı TURHAN KOÇAL ile başlayan , siyasi hayatı ile uzunca bir süre ülke siyasetine damga vurmuş bir adamdı Okuyan..
Benden iki yaş büyüktü…. Yani aynı jenerasyon Yalova gençlerindendik o zamanlar için.
En büyük siyasi mücadelesini hayatı boyunca demesem de , son zamanlarına kadar baba ocağında yaptı. Çünkü aynı baba, aynı anneden olma kardeşi Arif sıkı bir komünist idi.
O Arif ki ; mahkeme ile soyadını değiştirip Sovyet ekim devriminden esinlenerek EKİM yaparak abisi Yaşar OKUYAN’ı protesto etmişti.
Rahmetli Arif’de çok ve donanımlı alt yapısına dayanarak konuşurdu…
Yaşar-Arif tartışmalarında hep yanlarında olmak istemişimdir ama bir türlü kısmet olmadı .
O kadar eski tanışlığımıza rağmen , Okuyan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı olduktan sonra samimiyetimiz başladı… 99 depremi ile de bu dostluğumuz zirve yaptı.
Solcu olmama rağmen , biri merkez sağdan , diğeri milliyetçi kanattan iki sağ tandanslı politikacı benim hayatımda büyük yer etmiş ve şaşkınlık yaratmıştır.
Biri SÜLEYMAN DEMİREL , diğeri ise dostum YAŞAR OKUYAN…
Benim gibi bir ECEVİT solcusu için çok sürpriz olan bir edinimdi bu düşüncelerim.
İlki Süleyman DEMİREL idi.
Rahmetli DEMİREL ile onun yasaklı olduğu dönemde Tuzla’daki villasında bir ropörtaj ile başlayan dostluğumuz , Güniz sokaktaki evine kadar devam etti.
Diğeri de , yukarıdaki hikaye ile başlayan tanışlığımız ve dün vefat edene kadar süren dostluğumuz çerçevesinde ki YAŞAR OKUYAN..
Bir CHP’li olarak yıllarca DEMİREL ve OKUYAN’a karşı siyasi düşünceler yaşadım..
Yeri geldi ikisinden de nefret ettim siyaseten..
Ama ne zaman ki Demirel ile Tuzla’daki villasında tanıştım…
Ne zaman ki ANAP döneminden itibaren YAŞAR OKUYAN ile tanıştım..
İkisi hakkında tüm fikirlerim değişti..
Çünkü onlar artık SİYASETÇİ değil , DEVLET ADAMI olmuşlardı benim indimde…
Ülke ne zaman seçim dönemine girse , Okuyan hep telefonun ucundaydı.. Yalova için tabii ki..
Adaylar kim ?… Bana göre şansları ne ? soruları ile tartışır dururduk…
Bana hep kuzeni Yakup KOÇAL’ı sorardı. “ Aday olacak mı?” diye.. Bende “ Olursa ne olacak ki ?” diye cevap verdiğimde “ O aday olursa bende olacağım “ diye kükrer ve kahkaha atardı !
“Yakup ile niye böylesiniz ?“ diye sordum birgün . Ve cevapladı .
İlk defa şimdi açıklıyorum. Dedi ki :
“ Hadi’ciğim ; Yakup eğitimi ile , genel kültürü ile , aile yapısı ile , hatta zekası ile benim ülke siyasetine hediye edeceğim kapasitede biridir. Ve ben onu yetiştirmek , tüm tecrübelerimi aktarmak , onu Ankara’ya taşımak idealindeydim. Ama maalesef o yanındakilerin “ Biz ne oluruz ?” korkusu ile onun üzerinde yarattığı baskılarla , ülke çapında bir siyasetçi olmaktansa , küçük Yalova şehrinde siyasetçi olmayı tercih etti. Etmekle kalmadı, beni de kendine rakip gördü. Ama unuttu ki , ikimizde , o oğlu olarak , ben ise yeğeni olarak TURHAN KOÇAL’ın talebeleri idik .”
Son olarak yüz yüze , 14 Mayıs seçimleri sonrası yeni seçilen Yalova CHP milletvekili Tahsin Becan’ın yerel ofisinde karşılaştık .
Ben aşağıda sigara içiyordum. Yola bir araba park etti. İki koruma polisi eşliğinde Yaşar OKUYAN arabadan indi. Üzerinde Türk mavisi ceketi ve bayrak rengi kravatı vardı .
O dev cüssesi ile oldukça zor yürüyordu. .
Sarıldık öpüştük…
Hala kükrer gibi konuşuyordu..
Korumasının elinde TBMMlogolu iki paket vardı. Korumasına rica edip arabadan bir paket daha getirip bana vermesini söyledi. Ve ekledi : “ Hadi bey çikolatayı çok sever. Ona da vermezsem kafayı bana takar “ diyerek kahkaha attı.
Oturduk. Hasbıhalde bulunduk… Ülkenin geleceğini , Becan’ın olası performansı hakkında tahminlerimizi paylaştık…Bir saat kadar sonra tekrar arabasına binip gitti..
Sosyal medyadan takip ettiğimde hastane süreci başlamıştı artık. Yine de bir-iki telefon görüşmesi yaptık… Artık sesindeki kükremesi de kalmamıştı.. Moralini yüksek tutuyordu , herşeyi tahmin ediyor olmasına rağmen…
Ve bu sabah malum haberi aldım… Üzüntüm yüksek..
Yalova gerçekten kendisi için çırpınan bir siyaset , bir devlet adamını kaybetti…
Önce ailesi ve yakınlarının , sonra da biz Yalova’lıların başı sağolsun.
Nur içinde yat dostum…
Saygılarımla

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.